Stres Nedir?

STRES NEDİR? STRESE VERİLEN TEPKİLER NELERDİR?

STRESLE BAŞ ETMEDE GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER NELERDİR?

 

Stres günlük hayatta sıklıkla kendinden söz ettiren üzerine bolca konuşmalar yapılan kitaplar yazılan uzaktan veya yakından herkesin hayatında bir şekilde yer edinen önemli bir konudur. Yapılan araştırmalar herkes için stres tanımının kendine göre olduğunu göstermektedir. Bir öğrenci için sınav haftasının yaklaşması bir doktor için önemli bir ameliyata girecek olmak bir iş adamı için borsa senetlerinde yaşanan dalgalanma olarak tanımlanmaktadır. Bilim dünyasında ise “Stres” sözcüğünün ilk kez 17. yüzyılda ilk kez Fizikçi Robert Hooke tarafından elastik bir nesne ve ona uygulanan dış güç ilişkisini ifade etmek için kullanıldığını görüyoruz. Madde stres tepkisi karşısında eğilip bükülerek  gücü dengelemeye ve ona uyum yapmaya gelişmeye çalışır. Stres karşısında ise çeşitli tepkiler ortaya çıkar bunlar; Fizyolojik tepkiler, bilişsel tepkiler, duygusal tepkiler ve davranışsal tepkilerdir.

FİZYOLOJİK TEPKİLER:

Stres karşısında ilk basamak “Şok”tur. Yaşanan gerilim ile denge bozulur. Bu durum bir “Alarm”a sebep olur bu da “Savaşma ya da kaçma” tepkisini vererek kişide “Şok karşıtı” uyum süreçlerini başlatır. Stres sürecinde faaliyeti yoğunlaşan “Sempatik sistem” ile kişinin gözbebekleri genişler, tükürük salgısı engellenir, boşaltım sistemi gevşeme, rahat ve hızlı nefes alıp verme, kalp daha hızlı çalışır, glikoz salgısı artar, sindirim sistemi yavaşlar, duyu organları duyarlı hale gelir. Vücut yeni denge durumuna döndüğünde sempatik sistem yavaşlar çünkü “Parasempatik sistem” faaliyeti başlar ve vücut stres öncesi durumuna döner.

 

BİLİŞSEL TEPKİLER:

Stres ile birlikte dikkat süreçleri keskinleşir. Uzun süreli bellek ve kısa süreli bellek hızlanmakta ve bilgi işlemeye çalışmaktadır. Stresi başlatan uyaranın ne olduğu anlaşılmaya çalışılır ve bunun için zihin eski bilgilere ve çözüm yollarına başvurur. Bu süreçte düşünme, ilişkiler arama, uyaranlar arasında ortaklıkları yakalama, kategorileştirme, problem çözme yollarını düşünme uygun olanını seçme gibi süreçler birbirini takip eder. Fakat stresli zamanlarda bunlardan ziyade vücut tepkilerimize ve duygularımıza daha çok odaklanırız. Bireylerin bu süreçlerin farkında olabilmesi adına bilinçli olarak stresi azaltması için “Nefes egzersizleri, meditasyon, bilişsel yeniden yapılandırma vb” yöntemlerden yardım almamız gerekebilir.

 

DUYGUSAL TEPKİLER:

Stres durumunda korku ve kaygı başlıca ortaya çıkan duygulardır. Fakat stres kişinin yaşamında bir engellenmişlik, müdahale olarak deneyimlenir veya yorumlanırsa bu Öfke/Kızgınlık duyguları olarak ortaya çıkabilmektedir. Uyarıcılar ya da dengedeki değişim bir kayıp olarak yorumlandığında ise karamsarlık ya da depresyon olarak ortaya çıkar. Duyguların kendi duygusal dengenin bozulmasına yol açtıkları için başlıca stres kaynağı olabilirler.

 

 

DAVRANIŞSAL TEPKİLER:

Bunlar stres karşısında ortaya çıkan “Savaş ya da kaç” davranışlarıdır. Stres öncesi duruma dönmek amaçlanır. Strese karşı verilen tepkiler ikiye grupta değerlendirilir. Bunlar aktif davranışlar ve pasif davranışlardır. Aktif davranışlar strese neden olan başlıca sebebi oratadn kaldırmayı amaçlar “savaşmayla ilgili tepkiler”i içerir. Pasif davranışlar stres ortamından bir süre uzaklaşıp sonra tekrar dönüldüğünde stres kaynağını ortadan kaldırmayı amaçlıyorsa yararlı olabilir. Aksi takdirde o faktör ile yeniden karşılaşma ihtimali her zaman için vardır. Öyleyse tepkileri yeniden adlandırmak gerekirse “Aktif ve probleme yönelik” olan davranışlar, “Pasif ve savunmaya yönelik” olanlar olarak ikiye ayrılır. Bunları stresle başa çıkma mekanizmaları olarak adlandırabiliriz. Bu başetme becerileri stres durumunu ortadan kaldırabilirliğine göre yeterli ve yetersiz, işlevsel veya işlevsel olmayan yöntemler olarak adlandırılabilir.

 

İnsanların yoğun olarak yaşadığı stres çoğunlukla onların olaylara verdiği anlam ile ilişkilidir. İnsanın gelişmiş beyni onu strese çözüm aramada veya stresi kontrol etmede ona önemli bir yarar sağlar fakat diğer bir yandan yaşanan çevrenin karmaşıklığı stres oluşturucu etmenlerin sayısı ve çeşitliliğini de beraberinde artırmaktadır. Bu denli bir karmaşıklığı kontrol etmek ve süreci hızını artırmak nedeni ile zihin çoğu zaman kestirme yollara başvurur. Bu da kimi zaman hatalara yol açar.  Örneğin hocasının suratını asık gören öğrenci  asık suratın nedenini araştırmaksızın önceki deneyimlerine bağlı olarak hocasının kendisine kızmış olabileceğini düşünüp stres yaşayabilir.

Bireylerin kişilik özellikleri de stresi oluşturucu başka bir faktör olabilir. Rekabetçi olmak, başarı yönelimli olmak, aceleci olmak, kontrolü elinde tutmak isteyen, mükemmeliyetçi olmak vb. Bununla birlikte stresle baş etmede de bazı kişilik özellikleri kişiyi stres karşısında güçlü kılabilmekte ve stresin etkisini az yaşamaya yardımcı olmaktadır. Bunlar; Kendine güven, yetkinlik, yeterlilik, kendiyle barışıklık, stresli durumlardan kurtulabileceğine dair inanç, kandaki adrenalin ve nöradrenalin düzeyinin ve uyarılma düzeyinin daha düşük olması, güçlü ve çok yönlü bir özsaygı ve psikolojik sağlamlık (Kendini bir işe adayabilme, olayları bir tehdit olarak değil büyüme ve gelişmeye yönelik bir olanak gibi değerlendirebilme, onları kendi kontrolünde ve kendi seçimi gibi algılayabilme, mizah yeteneği, hayata ve kendine gülerek bakabilme, yapılan işin sonucundan değil sürecinden zevk alma ve işleri bir oyun gibi görebilme) sayılabilir.

Bazı durumsal değişkenler de stresin etkisini azaltabilir Bunlar arasında sayılabilecekler: Olayların önceden tahmin edilebilirliği, sosyal desteğin varlığı, duygunun paylaşılması, bilgi paylaşımı, sosyal karşılaştırma olanaklarının bulunmasıdır.

Bireylerin yaşamında önemli gelişimsel dönemleri de kişiye beraberinde yeni sorunlar, uyum yapması gereken yeni durumlar getirebilir. Örneğin çocukken anneden ayrılma, ergenliğe geçişte yaşanan psikolojik ve fizyolojik değişimler, üniversiteye uyum, iş yaşamına uyum, aile kurmaya uyum, ebeveyn olmaya uyum, yaşlılıkta emekliliğe uyum , eşi kaybetmeye kişinin ökendi ölümlülüğünün farkına varmasına uyum gibi.

Stresin kronikleşmesi bunun kişiye uzun süre yük bindirmesi sonucunda kişide tedirginlik, rahatsızlık hissi, hazımsızlık, yorgunluk, cilt bozuklukları gibi hafif düzey ve yüksek tansiyon, astım, ülser, kanser, kalp krizi, felçler, depresyon diğer psikiyatrik rahatsızlıklar gibi ciddi düzey durumlara sebep olabiliyor.

 

 

STRESLE BAŞ ETME:

Uygun olmayan davranışlar; Alkol/maddeye sığınmak, saldırganlık, kaçma davranışları, içe kapanma, intihar, depresyon, diğer psikolojik rahatsızlıklar.

 

Kendini aldatmaya yönelik davranışlar: Çeşitli savunma mekanizmaları (Reddetme, bastırma, yansıtma vb)

Diğer bir yöntem ise parasempatik sinir sistemini harekete geçiren ve endorfin artırıcı yöntemlerdir. Bunları üç grupta inceleyecek olursak:

1.      Bedene yönelik yöntemler: Nefes egzersizleri, aerobik, jimnastik, çeşitli gevşeme yöntemleri (Derinlemesine kas gevşeme, yoga, meditasyon vb.), doğru beslenme strese yol açan beslenme alışkanlıklarından vazgeçme)

2.      Duygu ve düşüncelere yönelik yönelik yöntemler: Hayata bir “Bilim adamı” gibi yaklaşmayı bir alışkanlık haline getirme (Tek bir olaydan hareketle genellemeler yapmadan, her görüş için sürekli kanıt arama, kanıtı olmayan görüşlerden vazgeçme), stres oluşturucu faktörleri bir “Tehdit” gibi yorumlamak yerine “Yeteneklerini sınama, sınırlarını zorlama imkanı” gibi yorumlama, gerçekçi olmayan inançları, varsayımları sınamayı öğrenme, duygularını başkaları ile paylaşabilme, duygularını açıkça ancak uygun bir ifade biçimiyle ifade edebilmeyi öğrenme.

3.      Duruma yönelik yöntemler: Zamanı iyi kullanma, iletişim becerilerini geliştirme, atılgan davranış alışkınlıklarını edinme, problem çözme becerilerini geliştirme.

 

Stresle baş etmede kişinin yetersiz kaldığı durumlarda ise bir uzman desteği almak, stresin kaynaklarını tespit etmede etkili başetme yöntemlerini keşfetmede ve olası stres durumlarında stres yönetimini sağlamada fonksiyonel olmayan davranış, düşünce ve duygular ile ilgili farkındalık oluşturarak yeni fonksiyonel baş etme becerileri kazandırmak adına iyi bir rehber olabilmektedir.

 

 

 

KAYNAKÇA:

Hisli Şahin, N. (1994) Stresle başa çıkma olumlu yaklaşım (3. Basım). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.

 

PSK. KÜBRA ÖZYÜREK

 

 

 

 

WhatsApp WhatsApp